Blog Arşivleri

Tarihten Ders Çıkarmayı Bilmek: GİRİT’in Elden Çıkması

Tarihten ders çıkarmayı bilmek

YIL: 1909

İttihat ve Terakki mensubu Edirne mebusu Haşim Bey, ağustos ayında Girit’te Rumlar tarafından hunharca öldürülen Osman Efendi (Koraşaki) ile Hüseyin Ağa (Subaşaki) adlı iki Türkün naaşlarını kartpostal yaptırıp devlet erkânına gönderdi. Vermek istesidiği mesajı gayet açıktı: Girit elden gidiyor!

Osmanlı Devleti ise, dört büyük ülkeye güvenip, açılım yaparak sorunu çözeceğini umuyordu. Oysa Girit’te daha önce kaç kez açılım yapmıştı.

Kafanız fazla karışmasın; en iyisi olaylara baştan başlaaylım.

Osmanlı ordusu Akdeniz’in en büyük adalarından olan Girit’i 1645-1669 yılları arasında Venediklilerden aldı. Bu yazının geri kalanını okuyun

Tarihin yazamayacağı kadar büyük bir bozgun

 

Risale AjansYakın tarihimizin sadece tarihçilere ait bir alan olmadığını söyleyen Mustafa Armağan, “Yakın tarihimiz, sadece tarih koridorlarında değil, siyasetçiler başta olmak üzere hemen hemen her platformda tartışılması gereken bir içeriğe sahip” dedi.

GÜNDEMDEKİ YAKIN TARİH
Özellikle yakın tarih ile ilgili meselelerin konuşulduğu anda gündemin ilk sırasına yerleştiğini anlatan Mustafa Armağan, bugünlerde tartışılan yakın tarih meselelerini Dersim, Cumhuriyet Bayramı ve 19 Mayıs kutlamalarının kaldırılması tartışması, İstiklal Mahkemeleri konuları olarak sıraladı.Normal şartlarda siyasetçilerin yakın tarih konularını tartışmaması gerektiğini, ancak Türkiye şartlarından dolayı siyasetçilerin yanı sıra direk ya da dolaylı platformlar tarafından sık sık tartışmaya açıldığını belirten Armağan, vakit kaybetmeden son yüzyılımız hakkında aydınlatıcı birçok bilgiyi dinleyenlerle paylaşırken kaynaklarımızın son derece içler acısı oluşunu ortaya koyan birkaç örnek verdi:

Bu yazının geri kalanını okuyun

Padişah anneleri “yabancı” mı?

Ben bu işin gerçeğini yazmaktan sıkıldım, fakat bazıları Osmanlı padişahlarına ve annelerine aynı iftiraları atmakta sıkılmadılar. Hâlâ “Padişah anneleri yabancıydı” diye saldırıyor, hakaret yağdırıyorlar. Gerçi “Ahmağa verilecek en güzel cevap sükûttur”, ama serde “lâzlık” var, dayanamıyorum.

Devrim kaçmış kulaklara da girsin diye, bir kez daha bağırıyorum: Osmanlı bir “ırk” devleti değildir. Osmanlı’nın “ortak payda”sı İslâm’dır. Osmanlı lisanında, “yabancı” demek, “Avrupalı gayr-i Müslim” demektir. Binaenaleyh, “Padişah anneleri yabancıydı” demek, gerçeği yansıtmaz, çünkü tamamı “Müslüman”dır ve bu kimlikleriyle anne oldular.
Bu yazının geri kalanını okuyun

Alman Prof. Naumark’ın İtirafı, Osmanlı’yı çıkarırsanız tarih kalmaz.

“İstanbul Üniversitesinde öğretim üyesi olan Alman asıllı Prof. Naumark ile bir kaç öğrencisi Boğaziçi’nde geziye çıkarlar. Öğrencilerden birisi Prof. Naumark’a şu soruyu sorar:

-Avrupa bizi neden sevmez?

Prof. Naumark şu cevabı verir:
– Çok samimi olarak itiraf edeyim ki; Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince: Bu yazının geri kalanını okuyun

Osmanlı Devleti nerelerde ne kadar hüküm sürdü?

Osmanlı Devleti nerelerde ne kadar hüküm sürdü?

Osmanlı Devleti, 623 senelik şanlı tarihi boyunca 60 kadar ülkeyi egemenliği altına alıp, aşağıda gösterilen sürelerde adâletle idâre etmiştir:
Bulgaristan:545
İsrail        :402
Fas:50
Yunanistan:400
Ürdün:402
Moritanya        :50
Girit Adası:267
Bu yazının geri kalanını okuyun